Şunun şurası daha birkaç gün önce yazdık. Ne vatan kalır ne de namus diye… Gerçekten de artık bu terör sorunu bir namus sorunu haline dönüştü.
Her geçen gün evlatlarımızdan bir kaçını aramızdan çekip koparan bölücü terör öyle bir noktaya geldi ki yüzlerce eşkıya ile bir Türk sınır karakolunun mevzilerine saldırıp onlarca zayiat verdirebiliyor.
Hani herkesin dediği gibi yeter artık falan demek boş… Kanları yerde kalmayacak masalları da… Milletin hırsını dizginlemeye yönelik gösterişli laflar iflas etmiştir. Nitekim bu iflası bendeniz yıllardır yazmaktayım. Benim gibi niceleri olduğunu da biliyorum.
Sorun şu ki, AKP Hükümeti bu sorunu kesinlikle çözmek istemiyor. Sorun çözmek isteselerdi daha iktidara geldikleri günlerde bu tehlikeyi tespit ettikleri halde üzerine gidip çözerlerdi.
Bu kez tersten soralım soruyu; Peki, terör sorununun çözümü nasıl olmaz?
· “Namusumuza önce dil sonra el uzatmaya kalkışan bölücü peşmerge elebaşları Talabani ve Barzani eşkıyalarını adam yerine koyarak.
· Türkiye Cumhuriyeti’nin en yetkili ağızlarından Irak’ın kuzeyinde ilan edilen sözde yönetim tanınarak.
· Her büyük saldırı sonrasında Terörle Mücadele Yüksek Kurulu’nu toplayıp da hiçbir somut karar almadan gösteriş yaparak.
· Askere “sınırlı operasyon” yetkisi verip Türk milletini oyalayarak.
· Teröriste ve yaltakçılarına af çıkarıp masalara davet ederek.
· Sözde ekonomik ve sosyal çözüm paketleri ortaya atıp, kanlı terörü bir “Kürt sorunu” gibi takdim ederek.
· Hapisten çıkarıp vekil diye Meclis’e sokulan teröristlerin ve bölücülük yaptıkları her türlü mahkeme kararı ile ispatlanan hainlerin ellerini sıkarak.
· Attığında mangalda kül bırakmayan ip canavarlarının katkıları ile teröristbaşını idamdan kurtararak.
· Millete Müslümanlık öğretmeye kalkıp da ABD ve AB’nin kapıkulu olarak.
· Kuyruğu sıkıştığı zaman kendi devletini başka ülkelere şikâyet ederek.
· Hele hele teröristbaşına “sayın”, şehitlere “kelle” diyerek…” hiç çözemezsiniz bu belayı hiç…
Bunları yapıyorsanız zaten terörü kazımak gibi bir derdiniz de yoktur sizin… Siz beraber yürümeye devam edin bu yollarda…
Peki sorun nasıl çözülecek?
Türkiye bu sorunu sadece ve sadece Irak’ın Kuzeyi’ne girerek çözebilir.
Pek çoğuna iddialı bir söz gibi gelecek olsa da, terör sorunu ancak bölgedeki nifak yuvalarının “aşağıdan” çevrilmesi ve bu nifak yuvalarının gün be gün kurutulması ile mümkün olabilir.
Dicle boyundan Musul, Erbil, Kerkük ve Süleymaniye’ye kadar İran sınırı ile kavuşacak bir şekilde güneye girilmelidir. İran ile tam bir işbirliği tesis edilerek bölgedeki tüm silahlı unsurlar lojistik noktaları ile irtibatları koparılıp ya teslim alınmalı ya da tek tek imha edilmelidir.
Türkiye’ye yönelik terör olaylarına karıştığı tespit edilen her unsur, her kişi yargılanmalı ve cezaları da geciktirilmeksizin infaz edilmelidir. Bu uygulama zaman, mekan ve konum gözetmeksizin harfiyen gerçekleştirilmelidir. Zira savaş hali nedeniyle bu uygulama, Türkiye’de dahi geçerli olmalıdır.
Eğer bölgeden çıkılacak ise yeni bir sınır düzeni için diplomatik ve askeri çabalar artırılmalı, bu başarılamazsa, “yaratılacak yeni kaynaklar” ile sınır boyu yüksek ve aşılmaz duvarlarla tamamen kapatılarak emniyet altına alınmalıdır.
Nihayet söz konusu bölgede bizzat Türk askerinin eliyle demokrasi tesis edilmeli ve böylece ABD’ye de “demokrasi nasıl götürülür?” dersi verilmelidir.
Hakan Cem Işıklar